Paratiroid adenomu tedavisi merak edilen konular arasında yer almaktadır. Öncelikle paratiroid adenomu oluşması ile birlikte parathormon salgılanması artmaktadır. Bundan dolayı da vücuttaki kan kalsiyum seviyesi artış göstermektedir. Böylelikle de hiperkalsemi durumu ortaya çıkmaktadır. Bu durum da hastada kemik erimesi, kemiklerin kolay kırılması, böbrek taşı, bulantı, mide hastalıkları gibi durumların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Bu durum genellikle başka hastalıklar ile karıştırılabilmektedir. Kemik ve kaslarda ağrı oluşumuna neden olduğundan dolayı romatizma ile karıştırılabilmektedir. Kalsiyum dengesiz olduğundan dolayı da bazı hastalarda psikolojik problemler oluşum gösterebilmektedir. Ancak artık bazı görüntüleme yöntemlerinin kullanımı ile birlikte bu durumun teşhisi kolayca yapılabilmektedir.
Paratiroid Adenomu Nedir?
Paratiroid Adenomu Nedir? Parathormonun fazla salgılanması ve bununla beraber kandaki kalsiyum oranının yüksekliğine neden olan iyi huylu tümör şeklinde tanımlanmaktadır. Genellikle cerrahi tedavi yöntemleri ile tedavi edilmekte olan bir durumdur. Cerrahi işlem ile birlikte bezin tamamı veya bir kısmı çıkarılmaktadır. Kandaki kalsiyum oranının daha normal bir seviyeye düşmesi için işlem gerçekleştirilmektedir.
Genellikle ileri yaşlarda olan kadınlarda ortaya çıkan bir durumdur. Ancak hemen her yaştan kadında veya erkekte görülme ihtimali bulunmaktadır. Fakat neden oluşum gösterdiği ise net bir şekilde bilinmemektedir. Hipertiroidizm yani fazla fazla parathormon salgılanması tedavisi için ilk olarak hastanın durumunun detaylı bir şekilde belirlenmiş olması ve buna göre hareket edilmesi gerekmektedir.
Paratiroid Adenomu Belirtileri
Paratiroid adenomu belirtileri arasında genellikle şunların yer aldığı gözlemlenmektedir:
- Yorgun ve zayıf hissetmek
- Kafa karışıklığı ve hafıza kaybı yaşanması
- Depresyon ve sinirlilik hali gözlemlenmesi
- Zihinsel anlamda karışıklık
- Böbrek taşı
- Kemik ve eklem ağrısı
- Osteoporoz
- Kemik kırılmaları
- Karın ağrısı
- Mide ekşimesi
- Kabızlık
- Yüksek tansiyon
- Sık sık idrara çıkma
- Kusma
Paratiroid Adenomu Tedavisi
Paratoid adenomu tedavisi, paratiroid bezlerinin çalışmasında meydana gelen sorunlar nedeni ile gerçekleştirilmektedir. Bir veya birden fazlasının aşırı çalışması ile birlikte kandaki kalsiyum düzeyinin arttığı gözlemlenmektedir. Bununla birlikte pek çok sorun ortaya çıkmaktadır. Mutlaka tedavi edilmesi gerekmekte olduğu bilinmektedir.
Paratiorid adenomu belirtileri nedeniyle farklı hastalıklar ile karıştırılabilmektedir ancak ultrasonografi yöntemi ile birlikte artık teşhis kolaylıkla konulabilmektedir. Genellikle de cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulmakta ve ardından hastanın tedaviye uygun olup olmadığı belirlenmektedir.
Paratiroid Adenomu Ameliyatı
Paratiroid adenomu ameliyatı yapılmadan önce hastanın durumu hakkında detaylı bilgi elde edilmesi için muayene gerçekleştirilmektedir. Belli başlı testlere ve görüntüleme yöntemlerine başvurulmaktadır. Eğer herhangi bir sorun bulunmamakta ise hasta ameliyata hazırlanmaktadır. Aynı zamanda tedavi planlaması gerçekleştirilmektedir.
Paratiroid adenomu ameliyatında adenomun ameliyat öncesinde lokalize edilebildiği durumlarda minimal invaziv girişimleri tercih edilmektedir. 3 cm olan cilt kesisi aracılığı ile adenom çıkarılmaktadır. Ameliyat oldukça kısa süre içerisinde bitirilmektedir ve aynı zamanda iyileşme sürecinin de hızlı olduğu bilinmektedir.
Eğer hastaya tanı geç konulmuş ise ameliyat sonrası dönemde bazı problemlerin ortaya çıkabildiği gözlemlenmektedir. Kalsiyum ve D vitamini takviyesi gerekli görülebilmektedir. İşlemden sonra gerçekleşmekte olan kalsiyum eksikliği ise genellikle dudak çevresinde karıncalanma, parmak uçlarında uyuşma, kasılma, kemiklerde ağrı gibi durumlara neden olabilmektedir.
Paratiroid Adenomu Ameliyatı Riskleri
Paratiroid adenomu ameliyatı riskleri sıkça merak edilen konulardan bir tanesidir. Öncelikle her cerrahi işlemin belli başlı bazı riskleri bulunmaktadır. Bu riskler bazen oldukça ciddi boyutlarda olabilmektedir. Ancak genellikle riskli durumlar ile nadiren karşı karşıya kalınmaktadır. Aynı zamanda hastanın genel sağlık durumuna ve var olan diğer sağlık problemlerine bağlı olarak riskler farklılık gösterebilmektedir.
