Tiroid Nedir?
Tiroid Nedir? Boğazda adem elması olarak bilinen bölgenin altında yer alan bir organdır. Kelebeği andıran bir şekli bulunmaktadır. Vücutta birçok fonksiyonun düzenlenmesini sağlamakta olan hormonların üretiminden sorumludur. Tiroid bezinden salgılanan hormonlar, kan dolaşımına karışarak ilgili sistemin uyarılmasını sağlamaktadır. Ayrıca tiroid, vücudun bağışıklığı açısından son derece önemlidir. Metabolik süreçleri etkilemektedir.
Bu bezin hormon üretimi, depolanması ve salınımı gibi işlevleri ise beyinde yer almakta olan hipotalamus bölgesi tarafından salgılanmakta olan TRH hormonunun, yine beyinde yer almakta olan ve bir başka endokrin bezi olan hipofiz bezini uyarması ile hipofiz bezi tarafından kontrol edilmektedir.
Tiroid Kanseri Hakkında
Tiroid kanseri, boynun ön kısmında, Adem elmasının hemen altında bulunan kelebek şeklindeki bir bez olan tiroid hücrelerinden kaynaklanır. Tiroid bezi kalp atış hızı, kan basıncı, vücut ısı ve kilo gibi birçok metabolik olayı düzenleyen hormonlar üretir. Tiroid kanseri başlangıçta herhangi bir belirti göstermeyebilir. Ancak büyüdükçe boyunda ağrı ve şişliğe neden olabilir. Birkaç çeşit tiroid kanseri vardır. Bazıları çok yavaş büyürken, diğerleri çok agresif olabilir. Çoğu tiroid kanseri doğru yaklaşımlar ile tedavi edilebilir.
İçindekiler
Tiroid Kanseri Neden Olur?
Tiroid kanseri neden olur? Farklı nedenlerden kaynaklı olarak bu kanser türü ortaya çıkabilmektedir. Özellikle baş ve boyun bölgesinde radyasyona maruz kalınması bu sorunu oluşturabilmektedir. Çocukluğunda radyasyona maruz kalmış kişilerde tiroid kanseri görülme ihtimalinin yirmili yaşlardan sonra çok daha fazla olduğu görülmektedir. Ayrıca baş ve boyun kısımlarında kanser oluşan hastalarda bu bölgeye radyasyon uygulanmaktadır. Ancak bunun sonucunda da tiroid kısmında kanser oluşabildiği görülmektedir.
Aynı zamanda bu kanser türü, tiroid nodüllerinden köken alan tümörlerden oluşmaktadır. Ailede tiroid kanseri hikayesinin bulunması da oluşumuna neden olan faktörler arasında yer almaktadır. Farklı nedenlerden dolayı oluşabilen bu kanser türüne mutlaka dikkat edilmesi gerekmektedir. Hastalara detaylı ve titiz bir muayene uygulanması gerekmekte ve buna uygun olarak da doğru tedavi yönteminin belirlenmesi önerilmektedir. Böylelikle hastanı iyileşme ihtimalinin arttığı bilinmektedir. Teşhisi içinse pek çok tetkik uygulanmakta ve bunun sonucunda net bilgiler elde edilmektedir.
Tiroid Kanserinde Risk Faktörü
Tiroid kanserine neyin neden olduğu net değil. Ancak bazı özel durumların tiroid kanserinin riskinde artışa neden olduğu bilinmektedir. Bunlar;
- Kadın cinsiyet
- Baş ve boyun bölgesine yapılan yüksek düzey radyasyon tedavisi
- Ailede tiroid kanseri olması
- Medüller tiroid kanseri, çoklu endokrin neoplazisi, Cowden sendromu ve ailesel adenomatöz polipoz gibi kalıtsal genetik sendromlar.
Tiroid Kanseri Türleri
Tiroid kanserleri, doku örneğinin mikroskop altında incelenmesinden sonra, tümörde bulunan hücre türlerine göre gruplara ayrılır. Tiroid kanserini türü uygulanacak tedavinin ve prognozun belirlenmesinde önemlidir.
Papiller tiroid kanseri: Tüm tiroid kanserlerinin %80’ nini oluşturur. Tiroid kanserinin en yaygın şekli olan papiller tiroid kanseri, tiroid hormonları üreten ve depolayan foliküler hücrelerden kaynaklanır. Papiller tiroid kanseri her yaşta ortaya çıkabilir, ancak çoğu zaman 30 ila 50 yaş arasındaki insanları etkiler. Bu kanser türü yavaş büyür. Papiller tiroid kanseri sıklıkla boyundaki lenf bezlerine yayılsa da hastalık tedaviye çok iyi yanıt verir. Papiller tiroid kanseri yüksek oranda tedavi edilebilir ve nadiren ölümcüldür.
Foliküler tiroid kanseri: Tiroid kanserlerinin %15’ ni oluşturur. Foliküler tiroid kanseri de tiroidin foliküler hücrelerinden kaynaklanır. 50 yaşın üstü hastalarda daha sık görülür. Hurthle hücreli kanser, nadir görülen ve potansiyel olarak daha agresif bir foliküler tiroid kanseri türüdür. Bu kanserin kemiklere ve organlara yayılma olasılığı daha yüksektir. Yayılım gösteren vakalarda tedavi daha zor olabilir.
Medüller tiroid kanseri: Tiroid kanserlerinin %2’ sini oluşturur. Medüller tiroid kanseri, kalsitonin hormonu üreten C hücrelerinden köken alır. Bu sebepten dolayı kanda yükselen kalsitonin seviyeleri, medüller tiroid kanserinin tanısını erken koymada yardımcı olabilir. Bazı genetik sendromlar medüller tiroid kanseri riskini artırır, ancak bu genetik bağlantı nadirdir.
Anaplastik tiroid kanseri: Tiroid kanserlerinin %2’ sidir. Foliküler hücrelerde başlayan nadir görülen bir tiroid kanseri türüdür. Hızla büyür ve tedavisi çok zordur. Anaplastik tiroid kanseri tipik olarak 60 yaş ve üstü yetişkinlerde görülür.
Tiroid Kanseri Belirtileri
Tiroid Kanseri Belirtileri Nelerdir? Tiroid kanseri genelde belirti vermeyen bir hastalıktır. Bazı durumlarda guatr nedeniyle takip edilen hastalarda ortaya çıkabilmektedir. Aynı zamanda başka bir durum için hasta muayene edilirken de bu kanseri varlığı fark edilebilmektedir. Nadiren de olsa boyunda kitle oluşumuna ve ses kısıklığına neden olabilmekte ve bu belirtiler sayesinde anlaşılabilmektedir. Ayrıca yutkunma güçlüğü gibi sorunların da belirtiler arasında yer alabildiği bilinmektedir.
Oldukça nadir durumlarda kemik kırıkları ve zehirli guatr ile kendini ortaya çıkarabilmektedir. Bu kansere yakalanan hastaların belirli bir kısmında ishal, yorgunluk ve yüzde kızarma belirtilerinin oluştuğu gözlemlenmektedir. Bir bireyde tiroid nodülü olup olmadığına dair net sonuç veren yöntem tiroid ultrasonografisidir. Eski dönemlerde uygulanan yöntemlerin yerine şu an ultrasonografi daha sık uygulanmaktadır. Oldukça gelişen tanı yöntemleri sayesinde hastalara doğru bir şekilde teşhis koyulabilmektedir. Bu gelişmeler sayesinde tiroid kanseri daha başlangıç seviyesinde iken tespit edilebilmektedir. Ancak bunlara rağmen yine de ultrason ile tespit edilemediği durumlarda olabilmektedir.
Tiroid kanseri belirtileri arasında en yaygın olan durum ise boynun ön kısmında oluşan şişliktir. Bu noktada tiroid bezi olduğundan dolayı bir büyüme gözlemlenmektedir. Bireyin yutkunmasını güçleştiren bu durum öksürüğe ve takılma hissine de neden olabilmektedir. Bazı durumlarda tesadüfen fark edilen bu durum mutlaka kontrol ettirilmelidir. Çünkü erken teşhis sayesinde hastaların iyileşme oranı yükselebilmektedir. Böylelikle hastaların sağlığına kavuşma hızı da artış gösterebilmektedir.
İlk evrelerde herhangi bir belirti vermeyen hastalık türü olduğu söylenmektedir. Fakat ilerleyen dönemlerde şu belirtiler ortaya çıkabilmektedir:
- Boyunda şişlik ve yumru
- Nefes almada zorluk
- Ses kısıklığı
- Yutma güçlüğü
- Kemik erimesi
- Boyundan kulaklara doğru ağrı
- Kan ve kolesterol değerlerinde düşüş
- Yorgunluk
- Kilo artışı
- Sinirlilik
- Cinsel isteksizlik
Tiroid Kanseri Tanı
Tıbbi Öykü ve Fizik Muayene: Hasta şikayetleri dikkatlice irdelenir. Özelikle geçmişte radyasyona maruz kalma ve ailede tiroid kanseri öyküsü gibi risk faktörleri sorgulanır. Fizik muayenede tiroiddeki fiziksel değişiklikleri hissetmek için boyun muayenesi yapılır. Tiroid nodülleri ve boyundaki oluşabilecek lenf nodları incelenir.
Kan testleri: Kan testleri, tiroid bezinin normal çalışıp çalışmadığını belirlemeye yardımcı olur.
Ultrasonografik görüntüleme: Ultrason, tiroidin anatomisini, tiroid nodülünü, bu nodülün kanser şüphesinin olup olmadığını ortaya koyar.
Tiroid biyopsisi: Şüpheli görülen tiroid nodüllerinden, ultrason altında iğne yardımı ile yapılan bir işlemdir. İşlem lokal anestezi altında muayenehane şartlarında yapılabilir. Alınan örnek patoloji uzmanı tarafından değerlendirilerek tanı konulmaya çalışılır.
Diğer görüntüleme testleri: Bazı durumlarda kanserin tiroid dışına yayılıp yayılmadığını belirlemesine yardımcı olmak için BT, MRI ve nükleer görüntüleme testleri de istenilebilir.
Genetik test: Medüller tiroid kanseri olan kişilerde, diğer endokrin kanserleriyle ilişkili olabilecek genetik değişiklikler olabilir. Kanser riskiniz artıran genleri araştırmak için genetik test isteyebilir.
Tiroid Kanseri Neden Olur?
Tiroid Kanseri Neden Olur? Tiroid bezine bağlı olarak gelişen 3 ana hastalık söz konusudur. Bunlar guatr, tiroid iltihaplanması ve tiroid kanseri olarak bilinmektedir. Tiroid bezi hastalıkları içerisinde en sık görülen ise tiroid nodülleridir. Türkiye’de özellikle iyottan fakir beslenilmekte olan illerde, guatr sıklığı ile daha sık karşılaşılmaktadır. Hastalıkta cinsiyet farklılığa önemlidir. Cinsiyet dağılımına bakıldığında kadınlarda erkeklere oranla 5 kat daha fazla görülmektedir.
İlgili içerik: Tiroid (Guatr) Bezi
Tiroid Kanseri Tedavisi
Tiroid kanseri tedavisi için en etkili yöntemin cerrahi operasyonlar olduğu görülmektedir. Birincil tedavi yöntemi olan bu ameliyat esnasında tiroid bezinin tamamı ya da etkilenen kısmı çıkarılmaktadır. Aynı zamanda boyunda yer alan lenf bezlerinde herhangi bir yayılma gözlemlenirse bu noktalar da cerrahi yollarla alınmaktadır. Ayrıca bu tedavi esnasında bazı tiroid kanseri türleri için ek bir tedaviye daha ihtiyaç duyulabilmektedir. Ek bir tedaviye ihtiyaç olduğu kararı kanserin türüne ve patoloji sonucuna göre belirlenmektedir.
Eğer tiroid bezinin tamamı alınmışsa ameliyattan sonra ömür boyu ağızdan tiroid hormonu verilmektedir. Bunun sebebi ise hastalığın tekrar etmesini önlemektir. Ameliyat tedavisine ek olarak atom tedavisi (radyoaktif iyot), radyoterapi veya kemoterapi yöntemleri de uygulanabilmektedir. Ancak bunların kullanıldığına nadir rastlanmaktadır.
Tiroid kanseri erken dönemde teşhis edilebilen kanserler arasında yer almaktadır. Bazı durumlarda herhangi bir belirti oluşturmadan ilerleyebilmektedir. Ancak bireylerin mutlaka kontrol ettirmesi önerilmektedir. Bunun nedeni ise erken teşhis sayesinde hastaların iyileşme oranının artmasından kaynaklanmaktadır.
Tiroid Kanseri Tedavi Seçenekleri
Tiroid kanseri tedavi seçenekleri; tiroid kanserinizin tipine ve evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve tercihlerinize göre değişiklik göstermektedir.
Cerrahi: Tiroid kanseri için en yaygın uygulanan tedavi şeklidir. Hangi ameliyatı önerebileceği, tiroid kanserinin tipine, kanserin boyutuna, kanserin tiroid dışına yayılıp yayılmadığına ve tüm tiroid bezinin ultrason muayenesinin sonuçlarına bağlıdır. Tiroid bezinin tamamı yada yarısı çıkarılabilir. Ayrıca boyun yan kısmında kanser şüpheli lenf nodları varsa bu bölgeninde temizlenmesi gerekebilir.
Tiroid cerrahisi kanama ve enfeksiyon riski taşır. Ameliyat sırasında paratiroid bezlerinizde hasar meydana gelebilir ve bu da vücudunuzda düşük kalsiyum seviyelerine neden olabilir. Ameliyattan sonra ses tellerinize bağlı sinirlerin normal şekilde çalışmaması riski de vardır, bu da ses teli felcine, ses kısıklığına, ses değişikliklerine veya nefes almada zorluğa neden olabilir.
Radyoaktif iyot tedavisi: Genellikle tiroidektomiden sonra kalan sağlıklı tiroid dokusunu ve ameliyat sırasında çıkarılmayan mikroskobik tiroid kanseri alanlarını yok etmek için kullanılır. Radyoaktif iyot tedavisi, tedaviden sonra tekrarlayan veya vücudun diğer bölgelerine yayılan tiroid kanserini tedavi etmek için de kullanılabilir. Radyoaktif iyot öncelikle tiroid hücreleri ve tiroid kanseri hücreleri tarafından alınır, bu nedenle vücudunuzdaki diğer hücrelere zarar verme riski düşüktür.
Tiroid hormon tedavisi: Tiroidek bezi alındıktan sonra ömür boyu tiroid hormonu ilacı alınması gerekebilir. Tedavinin iki faydası vardır. Birincisi eksik olan tiroid hormunu yerine koymak ve böylece metabolizma için gerekli hormon resplasmanını sağlamak, ikincisi ise hipofiz bezinden salgılana tiroid uyarıcı hormon (TSH) üretimini baskılamaktır. TSH seviyelerinin yüksek olması, kalan kanser hücrelerinde büyümeye neden olabilir.
Harici Radyasyon Tedavisi: Ameliyatın gerçekleştirilemediği ve radyoaktif iyot tedavisinden sonra kanseriniz büyümeye devam ettiği vakalarda önerilebilir. Radyasyon tedavisi, kanserinizin tekrarlama riskinin artması durumunda ameliyattan sonra da önerilebilir.
Kemoterapi: Kanser hücrelerini öldürmek veya büyümesini durdurmak için damar yoluyla ya da ağızdan verilen kimyasal ilaçlardır. Tiroid kanserinde çok az hastada ihtiyaç duyulur. Bazı özel durumlarda radyasyon tedavisi ile birleştirilebilir.
Tiroid Kanseri Ameliyatı
Tiroid kanseri ameliyatı, kanserin tedavisi için en sık tercih edilen yöntemler arasında yer almaktadır. Ana yöntem olarak da bahsedilebilmektedir. Ameliyat esnasında tiroid bezinin tamamı ya da belirli bir kısmı alınmaktadır. Eğer lenf bezlerine de yayılma göstermiş ise bu bölgede ameliyat esnasında çıkarılmaktadır. İlk olarak hastanın boynunda 4-8 cm civarında bir kesi açılmaktadır. Direkt olarak uygulanan yöntem kanserin nasıl bir durumda olduğuna göre değişim gösterebilmektedir. Ayrıca ameliyat hem açık ameliyat yöntemiyle hem de kapalı şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Ameliyat öncesinde ise hasta detaylı bir şekilde bilgilendirilmekte ve duruma göre ameliyat gerçekleştirilmektedir.
Bununla birlikte tiroid kanseri ameliyatının ortalama 2-3 saat civarında sürdüğü bilinmektedir. Ancak bu süre hastadan hastaya ve uygulanan yönteme göre değişim gösterebilmektedir. Kanserin hangi evrede olduğu, yapısı, büyüklüğü ve yeri süreyi etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Aynı zamanda ameliyat genel anestezi uygulanarak gerçekleştirilmektedir.
Tiroid Kanseri Ameliyatı Sonrası
Tiroid kanseri ameliyatı sonrası bazı hastaların tedavisine radyoaktif iyot ile devam edilmektedir. Hastada bulunan tümörün durumuna ve yayılmasına bakılarak ameliyat sonrası da bu şekilde tedavi sürdürülebilmektedir. Bunun amacı ise kalan kanserli hücrelerin tamamını yok etmektedir. Ayrıca ameliyat gününde hastada kanama, ses kısıklığı ve kalsiyum düşüklüğü gibi sorunlar oluşabilmektedir. Boğazda açılan kesiden dolayı ağrı oluşumu da gözlemlenebilmektedir.
Ameliyat sonrasında hastanın hormon üretimini sağlaması amacıyla bazı ilaçlar verilmektedir. İlaçlar mutlaka doktor kontrolü altında kullanılmalıdır. Bu ilaçların verilme sebebi ise tiroid bezlerinin bir kısmının ya da tamamının alınmasından kaynaklanmaktadır. Yine ameliyat sonrası dönemde düzenli olarak muayeneye gidilmesi gerekmektedir. Bunun nedeni ise hastalığın yeniden oluşup oluşmadığına dair kontrol etmek olarak söylenebilmektedir. Tekrar eden bu muayenelerde gerekli tetkikler yapılmakta ve hasta detaylı bir şekilde kontrol edilmektedir.